Kaffed Genel Kurulu
2005-11-25
Sayın Divan, Sayın Genel Kurul katılımcıları, hepinizi saygıyla selamlıyorum….
Dünyanın en büyük diyasporalarından biri olarak, 1.5 asırdır bu coğrafyada yaşıyoruz. İmparatorluğun son çeyrek yüzyılı ile Cumhuriyete geçiş ve ilk çeyrek yüzyıl içinde değişimlerin, gelişimlerin içinde ve en kritik süreçlerde çeşitli roller üslendik. Bazen öncü olacak kadar basiret gösterdik, bazen ‘değişimin frenleyici unsurları’ olacak kadar geride kaldık. Bazen tasfiye eden, bazen tasfiye edilen olduk. 1930’lara kadar, ama az ama çok, ama doğru ama yanlış bu coğrafyanın kaderine etki ettik.
Sonra, hepimizin bildiği süreçler yaşandı. Hakim olan kültürel-ideolojiye (Türk ve İslam) benzeme-benzetilme ve bunun sonucu hızlı asimilasyon, ekonomik değişimin-gelişimin dışında kalma, hizlı kentleşmenin getirdiği çözülme vb. Böylece, ‘iddialı’ bir ‘diyaspora gücü’ olmaktan çıkıp, toplumsal bilinci çarpıtılmış, omurgası zayıflamış, siyasal, sosyal ve ekonomik gücü gerilemiş bir topluluğa dönüştük. Kimimiz ‘iyi Türk’ olduk, kimimiz ‘iyi Müslüman’…. Kimimiz ‘iyi solcu’, kimimiz ‘iyi sağcı’…. Ama olduğumuz her yeni şey kendimizden, Çerkesliğimizden bir parça götürdü. 1990’lı yıllara yüreği paslanmış, aklı karışmış bir topluluk olarak geldik. Toplumsal örgütlülüğümüzü temsil eden derneklerimiz amaçsız buluşma yerleri olarak köreldi.
Biz bu olumsuz süreci yaşarken, bizi yakından ilgilendiren büyük değişimler başladı. Bir yandan Sovyetlerin çöküşünün getirdiği Anavatımız Kafkasya ile yeniden kucaklaşma imkanı, öte yandan Türkiye’nin Avrupa Birliği ile bütünleşme çalışmalarının getirdiği demokrasi anlayışı, hepimize, kimliğimizi yeniden hatırlama ve sahiplenme şansı sağladı.
Bu, toplumumuz için büyük bir şanstır. Bu şansı iyi kullanıp, hem diyasporada hem anavatanda bizi kuşatan yokoluş çemberini kırmak elimizdedir. Biz Kafkasya’da binlerce yıldan günümüze uzanan önemli bir medeniyetin çoçuklarıyız. Devletler kurmuş, devletler yıkmış, bırakın Kafkasya’yı Anadolu’dan Mısır’a kadar uzanan bölge coğrafyasında hüküm sürmüş, kimi zaman Anadolu’nun kaderine hükmetmiş bir halkın evlatlarıyız. Bugün yapmamız gereken tek şey, yeniden yüreğimize dokunmak, bizi esir alan, elimizi kolumuzu bağlayan pası söküp atmaktır. Bugün yapmamız gereken tek şey, ayağa kalkmak, bu kez kendimiz için seferberlik yaratmaktır.
Bu genel kurulda önemli kararlar alacağız. Ama en önemlisi, bizi yarına taşıyacak lider kadromuzu seçeceğiz. Bu kadroda yer alacak arkadaşlara şimdiden seslenmek istiyorum: Toplumumuzu kurtarmaktan öte omzunuzda başka yük, boynunuzda başka külfet olmasın. Sizler sadece bir dernekler topluluğuna değil bir toplumun kaderine hükmedeceksiniz. Söz yerindeyse, bu toplumun kurtuluş savaşına komuta edeceksiniz. Bunu sağlayacak yürek, akıl ve kararlılık bekleriz… Buna karşılık biz de tüm gücümüzle sizi destekler, kararlarınıza itaat ederiz.
Önümüze düşün ve bizi aydınlığa çıkarın.
Yolumuz açık olsun…
Ança hamyöa yıylıraşayt…
Kafkas Dernekleri Federasyonu Genel KurulU’nda yapılan konuşma