Kur Edebiyatı ya da Flörtün Çerkescesi

2000-11-28

Çerkesler’de diğer kültürlerden farklı, kur ve flörtü edebileştiren bir gelenek var. Abhazların ‘alaf’, Adige ve Kabartayların ‘psetluh’ dedikleri bu tanışma, kur ve flört geleneğinin en önemli özelliği hem erkeklerde hem kızlarda kıvrak zeka, keskin mizah ve güzel konuşmayı gerektiriyor.

Çerkes gençleri genellikle düğünlerde, ’tasamhara’ veya ‘zehez’ adı verilen özel toplantılarda, ev ziyaretlerinde ya da dernek benzeri sosyal ortamlarda biraraya geliyor. Bu tür buluşmalar tanışma faslı ile başlıyor. ‘Eyhabı’ ya da ’tamada’ adı verilen grup liderleri, herkesi birbiriyle tanıştırır. Daha sonra, daha detaylı tanışma oyunları oynanır. ‘Rinna’ ya da ‘çapşı’ denilen bu yavaş oyunlarda, kızlarla erkekler tanışma ve ön konuşmalarla, ‘alaf’ ve ‘psetluh’ için birbirlerini yoklarlar. Zira böylece herkes kime, ne düzeyde kur yapabileceğini kestirir. Zira yakın/uzak akraba olanlar birbiriyle ‘alaf’ veya ‘psetluh’ yapmaz. Sözlü, nişanlı ve evli olanlar ise katılımcı değil, izleyici olabilirler.

‘Alaf’ veya ‘psetluh’, sözlü kur ya da edebi flörttür. Çerkes kültürünün en önemli unsurudur. Kız-erkek ayrımı yoktur. Ve güzel söz, kıvrak zeka, keskin mizah, ölçülü kapris, beğenme ve beğenilmeyi içeren konuşmalar alenidir. Diyaloglar, herkesin göreceği ve duyacağı şekildedir. Oyunlarla zenginleştirilen bu toplantılarda, duygu ve düşüncelerini ifade etmek açısından kızlar da erkekler kadar özgürdür. Sarfedilen her söz damıtılır. Buluşmaların genel havası, edebidir.

Böyle bir platformda konuşmak cesaret ve yaratıcılık gerektirir. İyi konuşamayan elenir. Hazırcevaplık gerektirir. Satranç oyunu gibidir. Strateji ve taktik uygulanır. Espriler, takılmalar, atışmalar düzeylidir. Dil oyunları keskindir. Sınır zorlanır. Birçok anlama gelecek kelimelerin seçimi önem taşır. Manevra kabiliyeti gerektirir. Nereye kadar devam edeceğini bilmek gerekir. İltifat da vardır, eleştiri de. Kızdırmak vardır, ama kırmak asla. Bu diyaloglardan kimi zaferle çıkar, kimi rövanşa hazırlanır. Bu buluşmalar bir anlamda tiyatro sahnesi gibidir. Bir oyundur. Ve genç kızlar ve erkekler, sahneye çıka çıka hayatı öğrenirler, kişilik ve özgüven kazanırlar. Özgürlüklerinin tadını çıkarırlar.

Bu tür toplantılarda iyi ve ustalıklı diyalog kuranlar birbirine ‘kaşen’ der. Bir kızın veya erkeğin 10’larca kaşeni olabilir. Kaşenlik daha sonra ya unutulur ya da ciddiyet kazanıp evliliğe dönüşebilir.

Derler ki, hayat hayattır; dünya döner ve Çerkesler konuşur…