21 Mayıs
21 Mayıs: Geçmişin Gerçekleri, Geleceğin Olasılıkları...
Geçmişin gerçekleri geleceğin olasılıklarını belirler. Geçmişi ne kadar iyi bilirseniz, ne kadar iyi anlar ve ne kadar doğru tanımlarsanız gelecek kurgunuzu da o kadar iyi ve doğru yaparsınız. Bu yüzden, 21 Mayıs’la simgelenen savaş ve sürgünle bütünleşik tarihin nasıl ve ne kadar bilindiği, nasıl algılandığı ve nasıl anlamlandırıldığı hayati derecede önem taşır.
2014: Kurgular ve Gerçekler...
Kurgu boşa çıktı, Kafkasya ve Kafkas halkları 2014’ü kazasız-belasız atlattı. Kurgu tutsaydı, muhtemelen Kafkasya, şu günlerde, Batı ile Rusya arasında yaşanan yeni soğuk savaşın yegane sıcak hattı olacaktı. Neyse ki tutmadı…
Sürüldük Ey Tarih, Unutma Bizi...
Umudumuz var. Yavaş yavaş anavatana dönüp yeni hayatlar kurmaya başladık. 150 yıldır bizi yok sayan tarih, şimdi göz kırpıyor. Tarih bizi hatırladıkça, biz tarihimizi hatırladıkça, umudumuz var.
Benim 21 Mayıs'ım...
Benim 21 Mayıs’ım geçmiş-bugün-gelecek yolculuğudur; kendimi keşfederim, ait olduğum toplumun geçmişine uzanırım, köklerime tutunurum ve buradan bir gelecek tasavvur ederim.
21 Mayıs: Unutmadık, Unutmayacağız
Trajik bir sürgünün çocukları olan bizler yaşadıklarımızı unutmadık. Unutmayacağız. Anavatanımız Kafkasya bugün de uluslararası güç oyunlarının merkezi halinde; hala savaşlar ve sürgünler yaşıyoruz. Diyasporada asimilasyona karşı kimliğimizi korumakta zorluk çekiyoruz. Dilimizi, kültürümüzü, kimliğimizi her geçen gün biraz daha yitiriyoruz. Diyasporadaki Çerkesler adına, dünyaya (tüm halklara, ülkelere ve uluslararası örgütlere) sesleniyoruz: Varlığımızı (dilimizi, kültürümüzü ve kimliğimizi) korumamız için bize destek olun. Vubıhça gibi diğer Kafkas dillerinin de yok olmasına izin vermeyin.
Haziran'ın Gelişi
Mayıs ayını karmaşık duygularla geride bıraktık. 21 Mayıs anmasının muhasebesini tamamlayamadan, kısa süre önce Türkiye’ye gelişiyle hepimizi onurlandıran Abhazya Devlet Başkanı Sergey Bagapş’ın ölüm haberiyle sarsıldık. Velhasılı mayıs, tarihi acımızın güncel acıyla katlandığı bir ay oldu. Evet, Mayıs hüzünlü, sıkıntılı, telaşlı, acılı bir aydı. Yanısıra, umudumuzu ve gururumuzu yükselten de bir ay oldu. Önümüzde sıcak bir Haziran var. Memleketin hal ve gidişinin sandıklanacağı bir ay… 21 Mayıs… Nihayet bu kez İstanbul’da bir meydanı doldurduk.
Unutmadık, Kimliğimize Tutunduk
Bu yılki 21 Mayıs, öncesinde estirilen fırtınalara rağmen sürprizi olmayan etkinliklerle anıldı. Gürcistan’ın ‘Çerkes soykırımını tanıyacağı’ hayalini kuranlar, boş bir Amerikan rüyası peşinde olduklarını gördüler. Rusya düşmanlığına odaklı ‘milli şahlanış’ (!) bir başka bahara kaldı. Aylardır klavye başında hamaset gazlayanların pekçoğu gün geldiğinde ortalıkta gözükmedi. Yine ‘muvazzaf’ Çerkesler saf tuttu. Bir de, onların sesini duyabilen yeni nesil… 21 Mayıs Cuma akşamı Beşiktaş’taki anmaya, 82 yaşındaki vefakar valide önde ailecek katıldık. Valide ortama uyup Abhazya bayrağını sallarken temkinle şakayı harmanlıyor, “şimdi de geriye sürmesinler bizi” diyor.
21 Mayıs: Hayat Hatırlamaktır
21 Mayıs toplumsal unutkanlığa meydan okuma günüdür. İşaret fişeğidir. 21 Mayıs’a tutunarak geçmişimizi hatırlayabiliriz. Donan hafızamızı çözebiliriz. Kimliğimizi ve varlığımızı onurlandırabiliriz. Ve aynaya baktığımızda boş bir hüzün değil kendi yüzümüzü görürüz. . . . Alzheimer halk dilinde ‘unutma hastalığı’ olarak bilinir. Birçok semptomu olsa da en belirgini ve canalıcı olanı hafıza kaybıdır. Sinsi bir düşman gibi yavaşça sokulur, hafızayı kemirir, aklı yok eder. Evvel zamana dair herşey erişilmez olur. Geçen yıl, geçen ay, geçen hafta yok olur.
Kılıç, Uykuda Vurulur
Mayıs ayı, büyük kurgu (doğa) ile ters düştüğümüz aydır. Doğa için meydan okuyuştur, uyanıştır, direniştir, yenileniştir. Bizim için se yenilgidir, sürgündür, hazandır. Mayıs paradokstur. Doğanın çoşkusunu kıskanacak kadar acı saplar yüreğimize. Mayıs sendromdur. Hüzünlendirir, öfkelendirir, hırçınlaştırır. Yüreğimizi burkar, aklımızı karıştırır. Bu kez erken çalmıştır kapımızı Mayıs sendromu. Yeni alametlerle. Bir ihanet ninnisi, bir gaflet uykusu gibi… Denizcilik bilgeliği der ki, ‘kılıç, uykuda vurulur’. Kılıç, avlanması en zor balıkmış. Tehlikeyi çabuk sezen güçlü algıları varmış.
21 Mayıs'ı Nasıl Anmalı
Değerli Dostlar, İstanbul’daki 21 Mayıs anma programı ile ilgili olarak 24 Mart akşamı İstanbul Kafkas Kültür Derneği’nde yapılan hazırlık toplantısındaki değerlendirmeler ışığında, kişisel düşüncelerimi ve önerilerimi aşağıda dikkatinize sunuyorum; İÇERİK HAKKINDA Bu yılki 21 Mayıs anması, ABD ve Gürcistan’ın Rusya’yı siyaseten köşeye sıkıştırmak ve Kuzey Kafkas halklarını (Abhazlar ve Osetler dışındakileri) yanına çekmek için sürgünü siyasi araç olarak kullanma stratejisi nedeniyle ayrı bir önem ve hassasiyet kazanmıştır. ABD ve Gürcistan diyasporayı da kendi stratejisi doğrultusunda etkileme çabasındadır.
Düşlerimizi ve Şarkılarımızı Geri İstiyoruz
21 Mayıs'ı anmanın amacı vardır. DÇP 21 Mayıs'ı (savaşı ve sürgünü) hatırlamayı, tarihi sorgulamanın, dünden bugüne bir insanlık suçunun ifade edilişinin, haksızlığa karşı hak aramanın yanısıra, bir kimlik tanımlaması ve bugüne dair taleplerin dile getirilmesi olarak gördü. Ve bu kimlik tanımlamasını ve taleplerin ifadesini, gizli-saklı, kıyıda-köşede değil tam da kamu alanına çıkarak yapmayı seçti.
21 Mayıs, DÇP’nin Duruşu ve Yarınlar...
21 Mayıs'ı anmanın amacı vardır. DÇP 21 Mayıs'ı (savaşı ve sürgünü) hatırlamayı, tarihi sorgulamanın, dünden bugüne bir insanlık suçunun ifade edilişinin, haksızlığa karşı hak aramanın yanısıra, bir kimlik tanımlaması ve bugüne dair taleplerin dile getirilmesi olarak gördü. Ve bu kimlik tanımlamasını ve taleplerin ifadesini, gizli-saklı, kıyıda-köşede değil tam da kamu alanına çıkarak yapmayı seçti.
Sürgünde Yas, 2003
Çerkes Sürgünü’nü ve sürgün yollarında kaybettiklerimizi anıyoruz. 25 Mayıs Pazar günü Saat 20:00’de İstanbul/Üsküdar’da Kız Kulesi’nin karşısında denize çiçek bırakacağız ve yas yutacağız.
Sürgünde Yas, 2002
1864 Çerkes Sürgünü’nü ve sürgün yollarında ölen insanlarımızı, 19 Mayıs Pazar günü anıyoruz.
Sürgünde Yas, 2001
1864 Çerkes Sürgünü’nü ve sürgün yollarında ölen insanlarımızı, 20 Mayıs Pazar günü anıyoruz.